Aşağı ve Yukarı Çobanisa Köyleri gezisi - Mostene Antik Kenti - Genç Cumhuriyet'in Numune Köy Projesi

Aşağı Çobanisa'da 1907 yılında yapılmış, sağlam durumda olan son Rum evlerinden biri. Depo olarak kullanılmakta.

Manisa'nın Merkez Şehzadeler İlçesi’ne bağlı bir yerleşimdir. Günümüzde Aşağı (Yunanca: 
Κάτω Τσομπανησιά) ve Yukarı Çobanisa (Yunanca:  Άνω 
Τσομπανησιά) olmak üzere iki farklı yerleşim merkezi durumun­dadır. Manisa-Turgutlu karayolu güneyinde Spil Dağı eteğinde yer alan kısmı Yukarı Çobanisa, yolun kuzey kısmı ise Aşağı Çobanisa adını alır. Kent yerleşiminden yaklaşık 12 km uzaklıkta ve Manisa-Turgutlu karayolu üzerinde yer almaktadır. Aşağı Çobanisa, Manisa-Turgutlu demiryolu kenarındadır. Önceden kendi belediyesine sahip olan Çobanisa (Yunanca: Τσοπανησιά) şuan sadece mahalledir. İlk yerleşimi Yukarı Çobanisa’da kurulmuştur. Bulunabilen kayıtlara göre Yörükler tarafından 16. yüzyılda kurulmuştur. Cumhuriyet'in ilk yıllarında Yukarı Çobanisa'da uygulanan "Numune Köy Projesi" nedeniyle Örnekköy sonraları ise Yeniköy olarak adlandırılmıştır. 1950’li yıllarda ise adı kayıtlarda İslamçobanisa olarak geçmektedir. Burada belirtmek gerekir ki halk arasında Yukarı Çobanisa, Cumhuriyet öncesi İslam Çobanisa (Yunanca: Ισλάμ Τσομπανησιά) adıyla anılırken Aşağı Çobanisa ise Rum nüfus dolayısıyla Gavur Çobanisa (Yunanca: Γκιαβούρ Τσομπανησιά) ve Rum Çobanisa (Yunanca: Ρουμ Τσομπανησιά) olarak adlandırılırdı. Yunan işgali sonrası Aşağı Çobanisa'nın adı Mostene (Yunanca: Μοστήνη) olarak değiştirilmiştir. Bunun sebebi Mostene antik kentinin Çobanisa yada çevresinde yer almasıdır. Yazının devamında Mostene'den ayrıca behsedilecektir. Ayrıca Türkçe'de en yaygın ünlü düşmesi olayından biri olan "Orta Hece Ünlüsünün Düşmesi" (İkiden fazla heceli kelimelerde, sonunda ünsüz bulunmayan vurgusuz orta hece ünlüsünün düşmesi olayıdır) sebebiyle çevrede Çobanisa'nin adı Çôbansa olarak da söylenmektedir. 1808-1809 yıllarına ait Manisa Şer'iyye Sicil DefterindeAlaybeği (Alaybey) Mahallesi’nde ikamet etmekte iken vefat eden Mehmed oğlu Karahisarlı Mustafa’nın mirasının paylaşılması hakkındaki hükümde Çobanisa Köyü'nün adı Çobansa olarak geçmektedir. Kayıt şu şekildedir;

Çobansa’da Çil Oğlu Mustafa zimmetinde 22 guruş.
Yukarı Çobanisa bugün idari yapılanmada mahalle olarak belirtilse de köy hüviyetini taşımaktadır. 

Bakımsızlıktan sıvaları dökülmüş bir diğer Rum evi.


Aşağı Çobanisa ise başlangıçta Gediz Ovası kıyısında küçük bir çiftlik yerleşkesi iken çalışmak için Rumlar'ın gelmesiyle yerleşim alanına dönüşmüştür.  Aşağı ve Yukarı ÇobanisaII. Mahmut döneminde Saruhan Sancağı, Manisa Kazası, Belen Nahiyesi'ne bağlıdır. Aynı dönemde yapılan 1842 Yılı Erkek Nüfusu ve Hâne Sayısı'na bakılacak olursa, Aşağı Çobanisa evraklara Çiftlik-i Çoban İsa olarak yazılmış, 86 hanede 164 erkek nüfus olarak verilmiştir. Bu sayıma  göre köyde bulunanların tamamı Rum'dur. Köydeki Rumların bir kısmı göçmen olduğundan bunlar Rumca, diğerleri ise Türkçe konuşmaktaydı. Yukarı Çobanisa ise evraklara Karye-i Çoban İsa olarak yazılmış ve 47 hanede 98 erkek nüfus olarak verilmiştir. Bu sayımda köyde bulunanların tamamı Müslüman ahalidir. Kilise Defterleri'ne göre Aşağı Çobanisa'da bir adet kilise bulunmaktaydı ve kilise doğal olarak Efes Piskoposluğu'na bağlıydı. Kilise'nin adı Aziz Yorgi'dir (İngilizce: Saint George, Yunanca: Άγιο Γεώργιο). 


 1892-1901 yıllarına ait Stylianos KARAPOSTOLAKİS (Στυλιανός Καραποστολάκη/ΣΤΥΛΙΑΝΟΣ ΚΑΡΑΠΟΣΤΟΛΑΚΗΣ) adına Çobanisa/Hacılar adresli (Τσομπανησιά/ΤΣΟΜΠΑΝΗΣΙΑΧατζηλερ/ΧΑΤΖΗΛΕΡ) antetli zarf. Mektup Georgios Kaloudis (Γιωργος Καλουδης/ΓΕΩΡΓΙΟΣ ΚΑΛΟΥΔΗΣ) adında birine İzmir'e (Σμύρνη/ΣΜΥΡΝΗ) gönderilmiş.

1866’da demiryolunun bölgeden geçmesiyle yerleşim daha da büyümüştür. Demiryolu üzerinde yer alan Aşağı Çobanisa'ya istasyon kurulmuştur. Bu istasyon posta evraklarında Fransızca: Tchoban Issa Gare olarak, Osmanlıca ise: چبان هسى استاسيونى olarak geçilmiştir.

Köyün 1874 yılına gelindiğinde ise binden fazla sakini vardır. Önemi artan Aşağı Çobanisa'ya 1908 yılında bugün de varlığını koruyan Jandarma Karakolu yaptırılmıştır. Jandarma Binası, 2014 yılında Kültür Varlığı olarak tescil edilmiştir. Köyün kendi Muhtar'ı bulunmaktaydı. Muhtar 2 yılda bir, köydeki ilk okulda yapılan seçim ile belirlenirdi. Köyde herkesin seçime katılma hakkı bulunmazdı. Seçim sınırlı sayıdaki seçmen ile (yaklaşık 30 kişi ile) yani köyün ileri gelenleri tarafından yapılırdı. Bu Muhtarlardan biri olan Yanko'dan yazımızın devamında bahsedeceğiz.


Metruk durumda olan İstasyon Binası.

1875 yılında Aşağı Çobanisa;

19. yüzyılın sonlarında İzmir’de faaliyet göstermiş olan Rum Eğitim Derneği'nin (Yunanca: Φιλεκπαιδευτικό Σύλλογο-Filekpedeftiko Silogo) yayın organı olan Homeros (Yunanca: Όμηρος-Omiros) adlı dergide 1875 yılında yayınlanan makalede Aşağı Çobanisa'nın adı Çobanisya (Τσομπανησιά) olarak verilmiştir. H. Daskalakis tarafından yazılan "Manisa Civarındaki Köylerin Fikrî ve Fizikî Durumları Hakkında" adlı makalede köy ile ilgili birçok bilgi verilmiştir. Makalede; köylülerin Rumca ve Türkçe bildikleri, birkaç sanatkar ve esnaf dışındaki herkesin çiftçilik ile meşgul oldukları, çiftçilerin de çoğunun kendisine ait toprağı olduğu, köyün maddi durumunun genel anlamda oldukça iyi olduğundan bahsetmiştir. Köyün, Alilodidaktik okulları (Lancatrian veya Lancester Okul) olduğunu, öğretmenlerinin kilise sandığından yıllık 3.000 kuruş alan Georgios Vlasiadis olduğunu, öğrenci sayısının yaklaşık 50 kadar olduğunu, bir önceki eğitim-öğretim döneminde kilisenin de teşviki ile köyde eğitim görmüş 40 kız çocuğundan 8’inin Manisa’daki kız okuluna devam etmesinden ve bu 8 kız çocuğunun yine kilise sandığından aylık 200 kuruş ücret alan Bayan Amalia H. Mihail’den eğitim aldığından bahsetmiştir. Bu makaleden Rumların eğitime, özellikle kız çocuklarının eğitimine verdikleri önem anlaşılabilir.


"Pen and pencil in Asia Minor; or, Notes from the Levant" adlı kitapta yer alan gravür. Bozdağlar-Turgutlu, Sart Ovası'nda deve kampı, Çobanisa yakınları. 
( Bozdağlar; İngilizce: Tmolus, Yunanca: Τμῶλος-Tmólos. Turgutlu; Eski adı: Kasaba, İngilizce: Cassaba, Osmanlıca: قصبه, Yunanca: Κασαμπά-Kasampá

1888 yılında Aşağı Çobanisa;

William Cochran adlı gezgin 1888 yılında yayınlanan "Pen and pencil in Asia Minor; or, Notes from the Levant" adlı kitabında Aşağı Çobanisa'dan şöyle bahsetmiştir;
Çobanisa, Manisa'dan 14 km uzaklıkta ve Manisa ile aynı demiryolu hattı üzerinde yer alan küçük bir köydür. Köy, 150 evden ve tamamı Rumlar'dan oluşan bir nüfusa sahiptir. Köylünün birçoğunun üzüm bağları vardır... Köy ilginç bir yer olmamakla beraber etrafı çok ilgi çekicidir.

1891 yılında Aşağı Çobanisa;
Aşırı sağanak yağışlara bağlı olarak 1850-1900 yılları arasında Gediz, Nif ve Kumçayı akarsularında 10 kez ciddi taşkın yaşanmış, can ve mal kayıplarına neden olmuştur. Özellikle, 1876 yılında Gediz Nehri’nin bir kolu olan Nif Çayı (Nif kelimesi Nymph kelimesinin kısaltılmış halidir) taşmış ve yatak değiştirmiştir. Taşkın ve sel'in en yoğun yaşandığı ve en fazla zarar verdiği yıl ise 1891 olmuştur. 1891 yılında Gediz Nehri’nin taşkın yapması ile Çobanisa ve çevredeki yerleşimler büyük zarar görmüş ve Manisa çevresinde 20 ev yıkılmıştır.

1893 yılına ait "Annuaire des Commerçants de Smyrne & de L’Anatolie" yıllığında "Chemin De Fer Smyrna-Cassaba"  şirketi'nin istasyon şefleri listesi. Aşağı Çobanisa'da İstasyon şefi C.Zade adlı kişi.

1893 yılında Aşağı Çobanisa;
Fransızca olarak İzmir'de bir basımevi olan Imprimerie Commerciale G. Timoni'de basılan, Jacob de Andria ve Joseph L. Nalpas tarafından hazırlanan 1893 yılına ait "Annuaire des Commerçants de Smyrne & de L’Anatolie" (Türkçe: İzmir ve Anadolu Tüccarları Yıllığı) yıllığında yer alan bir kayıtta "Chemin De Fer Smyrna-Cassaba" şirketi'nin (İzmir-Turgutlu Demiryolu ŞirketiAşağı Çobanisa'daki  istasyon şefi (Station-Master ChobanissaC.Zade'dir. Diğer ilginç bilgi ise İzmir-Turgutlu Demiryolu Şirketi'nin o dönemki komiseri Şemsi Efendi'dir (Commissaire du chemin de fer de Cassaba).


Ovide Curtovich'e ait "Karaosmanoğlu Sarayı’nın Avlusu" adlı tablo.

1893 Ticaret Yıllığı'nda adı geçenler arasında çok önemli biri daha vardır, ressam (Fransızca: Artiste Peintre) Ovide Curtovich. Curtovich1896 yılında yapılan "Karaosmanoğlu Sarayı’nın Avlusu" (İngilizce: The courtyard of Kara Osmans palace at Manisa, Turkey) adlı tablonun ressamıdır. İzmir doğumlu olan ressam,  bu topraklarda doğmuş olsada Batı'da almış olduğu eğitimin de etkisi ile Batılı bir Oryantalist'in (özellikle balkonda asılı olan halı detayı) tarzını yansıtmaktadır. Prof. Dr. İnci Kuyulu Ersoy'a göre bu tablodaki yapı saraya değil, bir hana aittir. Karaosmanoğlu Hacı Osman Ağa'nın Manisa'da bir hanının içine çeşme yaptırdığının 9 Ekim 1793 tarihli bir vakfiye kaydında belirtildiğini ifade etmektedir. Tablodaki yapı bir saray veya konağa ait değil bahse konu han olmalıdır.



Mostene şehrine ait M.Ö 200-100 yılları arasında basılmış sikke. Ön yüzde defne yapraklarından yapılmış taç giymiş Zeus, arka yüzde ise at üzerinde Chlamys (erkeklerin giydiği kısa bir tür pelerin) giymiş omuzunda Bipennis (iki kenarında keskin bıçaklar bulunan bir tür balta) tutan erkek bir figür ile altta Mostene şehrini ifade eden MOΣTHNΩN ifadesi bulunmaktadır.

Mostene Antik Kenti;

Lidya'da (Lydia/ΛYΔΩN) Roma ve Bizans dönemi şehri olan Mostene (MOΣTHNΩNYunanca: Μοστήνη - Okunuşu: Mosteni ayrıca farklı kaynaklarda MostiniMostana olarak da adlandırılmaktadır) hakkında bilgimiz hala çok sınırlıdır. Çobanisa yakınlarında yer aldığı düşünülen kent  hakkında bilgimiz antik yazarlardan, sikkelerden, Bizans dönemi piskoposluk listeleri ve birkaç yazıttan ibarettir. Yunan Şehir Devletleri’nde sikkenin ön yüzünde şehrin tanrı ya da tanrıça betimi, arka yüzünde ise kentin sembolü bitki ya da hayvan figürü yer alması, o kent ya da devletin bağımsızlığının işaretiydi. Yukarıda örneği görüleceği üzere Mostene'de sikke bastırmış bir şehirdir. 


Sart'ta bulunan ve günümüzde kayıp olan bu yazıtta MS. 17 yılında meydana gelen depremden sonra kendilerine yaptığı yardımlardan dolayı İmparator Tiberius'a şükranlarını sunmak üzere, Batı Anadolu'dan gelen temsilcilerin "Tiberius için Roma'da bir anıt dikme" konusunda yaptıkları oylamanın sonuçları yer almaktadır.

Şehir, Anadolu tarihindeki en büyük depremlerden biri olan M.S. 17 yılında gece yarısı meydana gelen ve Batı Anadolu’nun önemli bir kısmını harabeye çeviren depremden etkilenen şehirlerden biri olmuştur. İmparator Tiberius depremden etkilenen şehirlere büyük yardımlarda bulunmuştur. Bu deprem ile ilgili Sart'ta yapılan bir oylamanın kaydedildiği yazıt (yukarıda) şöyle başlamaktadır;

Mostene’li Sabinus: “kabul” dedi...
Mostene şehrine ait olduğu kesin olan tek buluntu ise bir parçası (M.Fontrier tarafından) Çobanisa Köyü'nde (altta), diğeri de (Keil ve A. von Premerstein tarafından) Sancaklı Bozköy'de bulunmuş olan iki parçadan oluşan ve Mostene adını kaydeden bir Roma dönemi mezar yazıtıdır.


"Bulletin de correspondance hellénique" adlı eser cilt: 11, sayfa: 89, Exploration de la plaine de l'Hermus par M. Aristote Fontrier adlı makale. Makalede Çobanisa'da bulunan Antik Yunanca olan yazıtın kopyası verilmiş.

Köyün ismi nereden geliyor?
Rivayete göre; bir zamanlar İsa adında yaşlı bir çoban sürüsünü tarlaların etrafında, ekinlere zarar vermeden otlatırmış. Çoban kendi halinde, kimseyi rahatsız etmeden hayvanlarını otlatır, sürekli zikir yapar ve ibadetine devam edermiş. Ancak köylüler çobanın ekin etrafında sürü gezdirmesini istemezlermiş. Köylüler ağız birliği yapıp Manisa'daki Kadı'ya bu çobanı şikayet etmişler.  Köylülerin şikayeti üzerine askerler gelip, çobanı Manisa'ya, kadıya götürmek istemişler. Çoban buna şaşırmış ve suçu yokken mahkemeye götürülmesine çok üzülmüş. Gelen askerlere “Bana müsaade edin, koyunlarımı daire içine alayım da ben gelinceye kadar dağılıp tarlalara zarar vermesinler” demiş.  Askerler bu söze gülerek, “Sen şimdi daire çizeceksin ve bu hayvanlar çemberden çıkmayacak mı? Hadi çembere al da görelim!” diye dalga geçmişler. Çoban sesini çıkarmadan dua etmiş, koyunların çevresinde dolaşıp, kendince onları çembere almış ve sonra yola çıkmışlar. Yolda namaz vakti gelince çoban namaz kılmak istediğini söylemiş., askerler,“Dede burada su yok ki. Nasıl abdest alacaksın?” demişler. Çoban ise “Bana müsaade edin” deyip, ayağını yere vurmuş ve yerden su çıkarmış abdestini alıp namazını kılmış. Askerler ise hayretler içinde kalmışlar. O yer şimdi taş ocağı bulunan, eskiden ise Ilıca denilen bir örenyeridir. Namazdan sonra yolculuğa bir süre daha devam etmişler ve askerler “Dede biz susadık” demişler, dede ayağını yere vurmuş yine yerden su fışkırmış, askerler kana kana su içmişler. Su çıkan yer şimdiki Akpınar ören yeridir. Manisa'ya varınca iki asker Kadı'nın yanına gidip olan biteni anlatmışlar. Kadı iki askeri, çobanın daire içine aldığı koyunlara bakmaya göndermiş, askerler vardıklarında, koyunların daireden hiç çıkmadıklarını görmüşler ve Manisa'ya dönüp, bunu kadıya söylemişler. Kadı bir yanlışlık olduğunu söyleyip Çoban İsa'ya sürüsünün yanına gidebileceğini söylemiş. Haksız yere suçlanan Çoban İsa adını alan Yukarı Çobanisa Köyü'ne, “Haneniz otuz dokuz, kırk olmasın” diye beddua etmiş ve uzun yıllar boyunca Yukarı Çobanisa'nın hane sayısı hiç artmamış. Çoban İsa Dede'nin mezarı da Yukarı Çobanisa'nın 1 km kuzeyinde bir tepe üzerinde bakımsız bir haldedir.


1907 yılında yapılmış binanın yanında yer alan yapı.

(Muhtar) Çorbacı Yanko;
Rumlar, Tanzimat ilanı (1908) ile Türkler'e karşı pervasız hareketlerde bulunmaya başlamışlardır. Osmanlı'nın, I.Dünya Savaşı'ndan yenik çıkması ile bu pervasızlıklar Yunan Ordusu'nun İzmir'i işgali ile taciz haline gelmiştir. Yunan İşgali öncesi kahvede nargile arkadaşı, mahallede koştururken çocukluk arkadaşı, yan yana evlerde ise komşuyken, işgal ile bu topraklarda büyümüş olan Rumlar bir anda Türkler'e zalimlik eden düşmanlara dönüşmüşlerdir. Eski mazide kalmış ve her yörede azılı zalimler türemiştir. Çobanisa'daki azılı zalim ise Çorbacı Yanko'dur. Muhtar olan Yanko görevi ve mevkii dolasıyla köyün tek hakimiydi. İşgal döneminde Çobanisa'ya, Yunan Karakolu kurulması ve sahip olduğu konumu işini daha da kolaylaştırmış, yörede Yunanlılara karşı koymak isteyenleri engellemek için herşeyi yapmıştır. Çorbacı Yanko, istediği herkesi parmağıyla gösterip hain ilan edebilirdi. Çobanisalı birkaç Türk'ü, Çobanisa Tren İstasyonu yakınlarındaki demiryolu raylarını havaya uçurmak ile suçlamış ve belge olmaksızın idama mahküm ettirmiştir. Ancak Manisa'nın, gerek Yunan Kralı ve gerek Yunan Komiserliği katındaki girişimleriyle cezaları müebbet küreğe döndürülebilmiştir (Kürek cezası alanların kimler olduğu ve akibetleri hakkında bilgi edinilememiştir).

Yukarı Çobanisa Köyü yerleşim planı (Cengizkan 2004, syf. 43).

(Numune Köyler Projesi) Cumhuriyet Köyleri Projesi;
İşgal sonrası 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan Mübadele anlaşması ile Anadolu'da yaşayan Rumlar'ın Yunanistana gönderilmesi ve Yunanistan'da yaşayan Türkler'in Anadolu'ya getirilmesi karalaştırılmıştır. Gönderilen Rumların büyük bir kısmı kasaba ve şehir kökenli iken, gelen mübadillerin büyük bir kısmı ise köy kökenliydi. Zaten savaş sırasında yakılan, yağmalanan ve tahrip edilen köyler nedeniyle kırsalda mevcut olan köy ve konut ihtiyacını daha da artırmıştır. Savaş sonrasında çok sınırlı olanaklarla da olsa bu ihtiyacın karşılanması amacıyla ekonomik ve basit planlı yerel malzeme ile ucuza mal edilebilecek örnek köyler yapılması fikri ortaya çıkmıştır. Örnek köyler kurulması fikri ilk kez, mübadele sırasında Bayındırlık ve İskan Bakanı olan Mustafa Necati Uğural’ın 25 Aralık 1923 tarihinde, Hilal-i Ahmer Cemiyeti (Kızılay) Merkezi Umumiyesi’ne göndermiş olduğu yazı ile gündeme gelmiştir.

İkiz Ev tabir edilen ikişer odalı ve mutfaklı kargir köy evi planı (Cengizkan 2004, syf. 44).

Örnek köy yapılması planlanan alanlar incelendiğinde, Bakanlığın, valilerden, özellikle yanmış köyleri ve verimli arazileri tespit etmesini ve bu konuda gerekli araştırmaların yapılmasını istendiği görülmektedir. Bu süreçte uygulama yapılan köylerden biri de Yukarı Çobanisa Köyü'dür. Yukarı Çobanisa Köyü inşaatı için 5.8.1924’te İzmir’de Rıhtım Hanı’nda Mühendis Galib Bey ile anlaşma yapılmış, şartname ve projeye göre köyün inşaatını yaparak 17.11.1924’te teslim etmeyi taahhüt etmiştir. Yukarı Çobanisa Köyü'nün 17.11.1924’te tamamlanması gereken inşaatı, devlet tarafından sağlanması öngörülmüş olan kapı ve pencerelerin zamanında teslim edilememesi, eğim nedeniyle fazladan hafriyat maliyeti ve hava koşulları nedeniyle gecikmeye uğramıştır. Bakanlar Kurulu kararlarıyla süre uzatımları yapılmış ve Temmuz-Ağustos 1925’te tamamlanabilmiştir. Yukarı Çobanisa Köyü'ne ait projede çok sayıda kamusal yapı ve açık alan önerilmiştir. Proje üzerindeki plan notlarına göre yerleşimde sırasıyla, 58 hane, 12 dükkan, cami, ihtiyar heyeti odası, misafirhane, jandarma karakolu, okul, umumi çamaşırhane, değirmen, hayvan pazarı, zahire pazarı, dört çeşme, mezarlık, iki bahçe ve sokaklar bulunmaktadır. 

Yukarı Çobanisa'nın Batı kısmında sadece duvarları günümüze ulaşabilmiş değirmen.

Keşif raporuna eklenen ev projesine göre, köyde aynı çatı altında iki daireli yapılar öngörülmektedir. Köyün ekonomik düzeyinin gelişememiş olması sebebiyle pek çok ev günümüze ulaşmıştır. Günümüze ulaşan bu evler ikiz daire olarak yapılmış olsa da sadece bir örnek dışındaki diğer bütün konut örnekleri tek ev olarak günümüze ulaşmış, diğer kısımları yıktırılmıştır. 1925 yılında yapılan bu konutlardan özellikle Hamza Uzun Evi’nin günümüze ulaşan tek ikiz ev olması ve pek çok özgün unsuru bünyesinde barındırması bakımından koruma altına alınması gerekmektedir. Yukarı Çobanisa'nın bir dönem Örnekköy ve Yeniköy olarak adlandırılmasının sebebi Numune Köyler Projesi'dir.


1957 yılında yapılmış Cumhuriyet dönemi sivil mimari örneği.

Sancaklı Yörükleri;

I.Abdülmecit döneminde, 1842 yılında başlayan iskan çalışmaları ile Sancaklı Yörükleri'nin bulundukları sancak dışına Yaylak ve Kışlağa gitmeleri yasaklanmıştır.

1864-1874 yıllarına ait Sicil Defterleri'ndeki son iskan durumunu gösteren cetvele göre yerleşim yapılan alanlardan biriside Çobanisa'dır.


Cumhuriyet dönemi sivil mimari örneği.


Bunları biliyormuydunuz?
-Manisa’da Milli Mücadele’den sonra yayınlanan ilk gazete olan Saruhan Gazetesi'nin 9 Haziran 1922 tarihli sayısındaki bir haberde, 18 haneli Van muhacirlerinin Çobanisa’ya yerleştirildikleri belirtilmektedir. Çobanisa'dan kasıt Aşağı Çobanisa olmalıdır.

-Çobanisa'da 1943 yılında Halkodası açılmıştır.

-Köy kalkınması programı gereğince köylünün yurt sorunlarıyla da ilgilenmesi açısından Manisa'nın pek çok köyüne radyo ulaştırılmıştır. 1938 yılında radyoya kavuşan köyler arasıda Çobanisa'da vardır.

-1925-26 yılları arasında Çobanisa’da 2 adet yağ fabrikası (soğuk sıkım taş değirmen yada buharlı yağ değirmeni olmalıdır) kayıt altına alınmıştır.


-Çobanisa’da 1928 yılında Aksekili Şatırzâde Hafız Mehmed'in Manifaturacılık faaliyeti kayıt altına alınmıştır.


-Çobanisa’da 1928 yılında Radovişteli Hüseyin Oğlu Aziz'in Bakkallık faaliyeti kayıt altına alınmıştır.


-YAZI SONU-



KAYNAKÇA:



1-MANİSA Çobanisa Köyü adlı makale - Selçuk SEÇKİN - Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi - Türkiye Mimarlığında Modernizmin Yerel Açılımları - ANTALYA, 2013.



2-Türkiye Mimarlığında Modernizmin Yerel Açılımları - Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mimarlık Bölümü - ANTALYA – 2013.



3-ATATÜRK’ÜN CUMHURİYET KÖYLERİ PROJESİ – adlı lisans bitirme tezi - Melike PINAR - CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ TARİH BÖLÜMÜ – Manisa, 2017.



4-YER ADLARINDA GÖRÜLEN SES OLAYLARI ÜZERİNE BİR İNCELEME adlı eser - Prof. Dr. Asiye Mevhibe COŞAR - Karadeniz Teknik Üniversitesi.


5-TÜRKİYE’DE KIRSAL ALANDA ÇAĞDAŞLAŞMA VE MÜBADİL KÖYLERİ - Zeynep Eres - 90. YILINDA TÜRK-YUNAN ZORUNLU NÜFUS MÜBADELESİ YENİ YAKLAŞIMLAR, YENİ BULGULAR.

6MANİSA ÇOBANİSA adlı makale - Serpil Kaya Ceran - http://manisahaberleri.com/ adlı siteden erişildi.

7-17.10.2014-4385 tarih ve sayılı karar - Kültür ve Turizm Bakanlığı - İzmir II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü.

8-Manisa Yangını: Triumvira, Vahdet-i Müsellese yahut Üç Günlük Tahrip, Altı Asırlık Bir İmar - adlı eser - M.Nuri Yörükoğlu - Celal Bayar Üniversitesi.

9-Sancaklı Yörükleri - adlı eser - Yazar: Metin Özer - Umay Yayınları, 2006.

10-242 NUMARALI MANİSA ŞER’İYYE SİCİL DEFTERİ TRANSKRİPSİYONU VE DEĞERLENDİRİLMESİ adlı Yüksel Lisans Tezi - Ömer Karataş - CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANA BİLİM DALI YAKINÇAĞ TARİHİ PROGRAMI - MANİSA, 2005.

11-MEŞRUTİYET’TEN CUMHURİYET’E SARUHAN SANCAĞI’NDA GAYRİMÜSLİMLER adlı Yüksek Lisans Tezi - AYŞEN KOÇ - CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI - MANİSA, 2006.

12-1842 YILINDA SARUHAN SANCAĞI’NIN NÜFUSU VE İDARÎ BÖLÜNÜŞÜ adlı makale - Nejdet BİLGİ - Manisa Araştırmaları, Sayı 1, Manisa 2001, ss. 87-122.

13-ANNUAIRE DES COMMERÇANTS DE SMYRNE & DE L'ANATOLIE" - Joseph L. Nalpas, Jacob De Andria - PREMIÈRE ANNÉE (TURQUIE D'ASIE SMYRNE) 1893.

14-Manisa Civarındaki Köylerin Fikrî ve Fizikî Durumları Hakkında, “Peri tis Dianitikis ke İlikis Katastaseos ton Parakimenon ti Magnisia Horion”,  “Περί τήσ Διανοητικήσ καί Υλικήσ Καταστάσεωσ των Παρακειμένων τη Μαγνησία Χωριών” - DASKALAKİS, H, ΔΑΣΚΑΛΑΚΗΣ, Χ - Όμηροσ, Omiros, Έτος Γ’, Etos 3, Τεύχος, Tevhos 2, ss.50-52 - 1875.


15-CUMHURİYET DÖNEMİNDE MANİSA’NIN SOSYO-KÜLTÜREL YAŞAMINDA HALKEVİ’NİN YERİ VE ÖNEMİ - Günver GÜNEŞ - Müslime GÜNEŞ - Adnan Menderes Üniversitesi - Aydın.



16-BİR RUM EĞİTİMCİNİN GÖZÜNDEN 19. YÜZYIL SONLARINDA MANİSA VE CİVAR KÖYLERİNDE NÜFUS VE EĞİTİM - Melih AKDENİZ - MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ - Cilt:16, Sayı:3, EYLÜL 2018.

17-Pen and pencil in Asia Minor; or, Notes from the Levant adlı eser - Yazar: Cochran, William - Yayımlanma Tarihi:1888

18-"Kent Tarihi - TÜRKİYE CUMHURİYETİ TURGUTLU BELEDİYESİ RESMİ İNTERNET SAYFASI - https://turgutlu.bel.tr/ adlı sayfadan erişildi.

19-“İSKÂNDAKİ KARARSIZLIK: DOĞAL AFETLER VE KAYBOLAN YERLEŞMELER” adlı eser - Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları – 2017.

20-242 NUMARALI MANİSA ŞER’İYYE SİCİL DEFTERİ TRANSKRİPSİYONU VE DEĞERLENDİRİLMESİ adlı Yüksek Lisans Tezi - Ömer KARATAŞ - CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANA BİLİM DALI YAKINÇAĞ TARİHİ PROGRAMI - MANİSA, 2005.

21-1893–1896 İzmir Ticaret Yıllıklarında Adı Geçen Sanatçılar ve Sanatla İlgili Meslekler Üzerine Bir Değerlendirme - Semra DAŞÇI - Ġnsan ve Toplum Bilimleri AraĢtırmaları Dergisi - Cilt.1, Sayı:3, 2012.

22-Türkiye Cumhuriyeti Devlet Salnamesi (1925-26) - Matbaa-i Amire, İstanbul, 1926, sayfa. 666. - Malul Gaziler Ticaret Salnamesi 1927, sayfa.653.



23-Türkiye Cumhuriyeti Malul Gaziler Büyük Ticaret Salnames - sayfa: 708-709-1430.

24-MANİSA’DA OSMANLIDAN CUMHURİYETETE VARÜS EDEN MESLEKLER, ESNAF VE TÜCCAR AİLELER adlı makale - Zeynel ÖZLÜ - GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MANİSA Şehzade II. Mehmet ve Manisa Tarihi - Kültürü - Ekonomisi - Celal Bayar Üniversitesi Rektörlük Basımevi - 2018.


25-Τσομπανησιά adlı makale - http://ehw.gr/ - Encyclopaedia of the Hellenic World, Asia Minor - adlı siteden erişildi.


26-Bulletin de correspondance hellénique adlı eser Cilt: 11 - sayfa: 89 - Exploration de la plaine de l'Hermus par M. Aristote Fontrier adlı makale - 1887.



27-M.S. 17 YILINDA BATI ANADOLU'NUN BAŞINA GELEN BİR BÜYÜK DEPREM FELAKETİ adlı makale - Yazar: Prof. Dr. Hasan MALAY.

28-ÇAL DAĞI’NDAKİ ARKEOLOJİK YERLEŞİMLER adlı makale - Yazar: Prof. Dr. Hasan MALAY Doç. ve Dr. Cumhur TANRIVER.

29-“MYLASA’DA YEREL TANRILAR VE KUTSAL ALANLAR adlı Tez - HAZIRLAYAN: Anıl ARSLAN - AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI - AYDIN, 2018.

30-“LYDİA ARAŞTIRMALARI - Prof. Dr. Hasan MALAY, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü, Bornova/İZMİR. - KÜLTÜR VE TURizM BAKANLIĞI ESKi ESERLER VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, V.ARAŞTIRMA SONUÇLARI TOPLANTISI-I -ANKARA, 6-10 NisAN 1987.

31-“Browsing Ancient Coinage of Lydia, Mostene adlı sayfa - http://wildwinds.com/ adlı siteden erişildi.

32-“The Historical Geography of Asia Minor adlı kitap - Yazar: William Mitchell Ramsay.

33-“Çobanisa” adlı sayfa Index Anatolicus - https://nisanyanmap.com/ adlı siteden erişildi.

34-“Saruhanoğulları Beyliği Döneminde Manisa’da Öne Çıkan Şahsiyetler  - Fatih SARIKAYA  - İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ - Cilt : 7, Sayı: 1, 2018.

35-“XVI. YÜZYILDA SARUHAN SANCAĞI YÖRÜKLERİ adlı Yüksek Lisans Tezi - BURCU KAYGANA - ORDU ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ - TARİH/YENİÇAĞ TARİHİ - Ordu, 2015.

36-“MANİSA-UŞAK DEMİRYOLU ULAŞIMININ YERLEŞME ÜZERİNE ETKİLERİ - Doç. Dr. Mehmet Akif CEYLAN - Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Cografya Bölümü.



37-“SARUHANOGULLARI VE ESERLERINE DAIR VESIKALAR - MİLLİ MÜCADELE’DEN SONRA MANİSA’DA ÇIKAN İLK GAZETE: SARUHAN - Yrd. Doç. Dr. Nejdet Bilgi - Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü - Manisa, 2016.

38-Sardis” - W. H. Buckler ve David M. Robinson - cilt:7, bölüm:1, sayfa: 28 - 1932.

39-Mostene adlı makale - https://wikipedia.org/ adlı siteden erişildi.

7 Yorumlar

  1. Bloğunuza internette Mostene Antik Kenti ile ilgili bilgi ararken rastladım. Bloğunuzda gerçekten büyük emek ürünü ve kapsamlı yazılar yer alıyor. Sizi tebrik ediyor; çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Her bir yazınız bir başvuru kaynağı niteliğinde. Ayrıca, yazıların altında yer alan referanslar da konuyla ilgili iyi bir kaynakça oluşturuyor. İbrahim Fidanoğlu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginiz ve değerli yorumunuz için çok teşekkürler İbrahim bey.

      Sil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Tebrik ederim güzel bir blog, ebeveynlerimin Cumhuriyetin ilk dönemlerinde Çobanisa'da yaşamış olmaları bu yazınızı daha da ilgi çekici kıldı. Emeğinize sağlık. Mehmet Yavuzcezzar
    Bize de bekleriz :)
    dagakactim.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sitenizi ilgi ile takip ediyorum:) ziyaretiniz ve yorumunuz teşekkürler.

      Sil
  4. Büyük bir dikkat ve keyif ile okudum. Dedem cumhuriyetin ilk yıllarında Selanik'ten buraya göçmüş. Benim çocukluğum bu sokaklarda geçti. Fotoğraflardaki evlerin birçoğunu her gün görüyordum. Okul çıkışı tren istasyonunda oyunlar oynardık. Yağ fabrikalarının biri yıkıldı ve yerinde domates biber ekili şu an. Eskiden bu topraklarda bir arada, barış içinde yaşayan insanları düşününce hüzünleniyor ve tarif edilemez bir hasret duyuyorum. Kapsamlı yazınız için çok teşekkür ederim. Büyük bir emek sarf etmişsiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için çok teşekkürler, diğer yazılara da göz atmanızı umuyor ve değerli yorumlarınızı bekliyoruz.

      Sil
Daha yeni Daha eski

İletişim Formu