Tobolsk Gezisi !!! Hikayesi çok, bileni yok!!! - Dostoyevski - Mendeleyev - Rasputin - Robinson Crusoe ve Cuma - Dekabristler - Çar II. Nikolay



Tobolsk Kremlin'inde -35 derecede ata binmek için bekleyen çocuklar.

Tobolsk (Тобольск), Rusya'nın Tümen Eyaleti'nde (Tyumen Oblast) yer alan Tobol ve Irtiş Nehirlerinin birleştiği nokta da bulunan şehirdir. Nüfusu yaklaşık 100.000'dir. Sibirya'nın tarihi başkentidir. Tobolsk, Sibirya'nın incisi olarak adlandırılmaktadır. Rus, Türk ve Dünya tarihi açısından çok önemli bir şehirdir. Tobolsk, Sibir Hanlığı'nın kalıntıları üzerine kurulmuştur. Sibir Hanlığı/Turan Kağanlığı (Tatarca; Себер ханлыгы, Rusça; Сиби́рское ха́нство) Cengiz Han'ın torunları tarafından 1490'da kurulan hanlık 1598 sona ermiştir. Yani Tükler tarafından kurulup idare edilmiştir. Çarlık ve Sovyetler döneminde büyük sıkıntılar yaşanmış, kültürel baskılara maruz kalmış olmalarına rağmen günümüzde Rus nüfüs üstünlüğü olsada Tatarlar hala kendi aralarında Türkçe konuşmakta ve geleneklerine bağlı yaşamaktalar.

Komsomolskiy Prospekt'de yer alan gişinden de anlaşılacağı üzere Müslüman Mezarlığı.

Nasıl gidilir?
Tobolsk'a Türkiye'den direk uçuş yoktur. Eski Sovyet ülkelerinden aktarmalar ile yada Moskova aktarmalı İstanbul üzerinden gidilebir. Moskova'dan Tobolsk'a direkt bir uçuş yoktur. En kolay ulaşım Moskova'dan Tyumen şehrine uçakla gidip, Tyumen'den Tobolsk'a 4 saatlik yolu ise otobüs yada taksi ile gitmektir. Diğer bir alternatif ise İstanbul'dan Omsk'a uçuş oradan da otobüs yolculuğu düşünülebilir. Ancak 12 saat yolculuk unutulmamalı. Rusya'ya girerken İmigrasyon Formu'nu doldurup imzalamayı ve yanınızdan ayırmamayı unutmayın. Ülkeden çıkış yaparken İmigrasyon Formu'nu Sınır Polisleri sizden geri isteyecek. Cezası olduğunu unutmayın. Rusya ve Sovyet ülkelerinde halen zorunlu olan, ülkede bir haftadan (en son böyleydi değişmiş olabilir, netten kontrol edin) uzun süre kalacak olanların adres kayıtlarını yaptırmaları gerekmektedir.

Kremlin'den под горой-Pad Garoy manzarası.

Tobolsk Kremlin'i ve Pod Garoy;
Rusya’nın 7 harikasından biri olarak kabul edilen Kremlin (Kale), İrtiş Nehri kıyısında yer alır. Tobolsk Kremlin'i, Katedral, Kilise, Eski Ceza Evi, Manastır ve Müze'den oluşmaktadır. Sophiysko-Uspensky Katedrali (İng: St. Sophia Assumption Cathedral - Rusça: Софийский собор) görülmeye değerdir. 1681 yılında yapımına başlanmış 1686 yılında tamamlanmıştır. Sibirya bölgesinin en eski Katedral'idir. Voznesenskaya Kilisesi (İng: Intercession Church) ise 1746 yılında yapılmıştır. Günbatımı ışığında pembeye dönüşen çarpıcı bembeyaz binalar göz alıcı. Tobolsk Kremlin'i, Rusya'daki en eski Kremlin'dir. Yaz ve kış ayrı bir güzel olan şehir her mevsim ziyaret edilebilir. Kışın karlar altındaki Tobolsk adeta bir peri masalından çıkmış gibidir. Yazın ve kışın fotoğraflama imkanı bulduğum Tobolsk, Rusya'nın siyasi tarihine damga vurmuş bir çok kimsenin yolunun düştüğü bir şehirdir. Kremlin'den İrtiş ve Tobol nehirleri manzarası muazzamdır. Kışın donan nehirler üzerinden araçlarla geçilirken, yazın feribotla karşı köylere ulaşım sağlanır. Kremlin'in alt kısmında ise Pod Garoy yada Stari Gorod diye adlandırılan şehrin diğer kısmı, bir çok tarihi bina, kilise ve şehrin en güzel Cami'sine ev sahipliği yapar. Tobolsk'ta 4 adet Cami bulunmaktadır. Tatarlar ve Sovyet ülkelerinden gelen Müslüman cemaati vardır. 

Solda Kremlin'linin surları, sağda altta ise Roma Katolik Teslis Kilisesi.

Pod Garoy'da, Puşkin Caddesi'nde yer alan Sobornaya Camisi (Тобольская соборная мечеть19.yy’ın sonlarına doğru inşa edilmiştir, ilk inşa edildiği Sibirya Hanlığı döneminde ahşaptan yapılmıştır. 1890 yılından sonra bölgenin zengin tüccarı Tahtasına Aymuhammetova tarafından taş malzeme kullanılarak tekrar yaptırılmış. Sovyet döneminde yerel yönetim tarafından 1930 yılında ibadete kapatılan cami, 1980 yılının ortalarından itibaren sinema olarak kullanılmıştır. 1988 yılında Müslüman toplumun girişimiyle tekrar camiye çevrilen binaya 1988 yılında yeni bir minare eklendi. Daha sonra uzun bir müddet restorasyona giren cami, 18 Mart 2011 yılında tekrar ibadete açıldı. Ancak Pod Garoy'u gezmek biraz sıkıntılıdır, çünkü şehrin en fakir kısmının yaşadığı bölgedir. Gece gezmek bir yana gündüz dahi yalnız gezmek yabancılar için tehlikeli olabilir. 


Solda Voznesenskaya Kilisesi (İng: Intercession Church).

Rusya'nın genelinde olduğu gibi Sibirya bölgesinde uyuşturucu ve alkolizm yaygındır. Başkan Putin yönetime gelince bu konuda bir çok önlem almıştır; Resmi Bayramlar'da içki satışının yasaklanması, açık alanlarda (park, cadde, duraklar vs.) içki içilmesinin yasaklanması, satın alınan içkilerin dışarıdan görülmeyecek ambalajlarda taşınması, saat 22:00 den sonra marketlerde ve bakkallarda içki satışının yasaklanması vs. gibi önlemler alınmıştır. Pod Garoy, kriminal bir yer olduğundan gezilecek ise yalnız olmamanızda fayda var. Tobolsk genel anlamıyla çok bilinen bir şehir olmamasına rağmen tarihini okuyup, burayı ziyaret edenler pişman olmayacaklardır. 



Mendeleyeva da yer alan Dimitri İvanoviç Mendeleyev'in heykeli.

Dmitri Ivanovich Mendeleev veya kısa ismiyle Mendelev;
Kimyacı ve mucit olan Mendelev, 8 Şubat 1834 yılında Tobolsk’ta Verkhnie Aremzyani isimli köyde doğmuştur. Tam adı Dmitri Ivanovich Mendeleev’dir. Babasının ölümü ardından annesi onu daha iyi eğitim alabilmesi için St. Petersburg’a götürmüştür. Taşındıktan sonra burada iyi bir eğitim alan Mendelev kimya profesörü olmuş, elementlerin fiziksel ve kimyasal özelliklerindeki düzenden yola çıkarak elde ettiği Periyodik Tablo ile o güne kadar keşfedilememiş bazı elementlerin varlığı ve özellikleri hakkında öngörülerde bulunmuştur. Öngörüde bulunduğu elementlerin bulunması onu Dünya çapında bilinen bir bilim adamı haline getirdi. Kendisi hiçbir yeni element bulmamış olsa da Amerikalı fizikçiler tarafından sentezlenen 101 atom numaralı elemente Mendelev onuruna Mendelevyum adını vermişlerdir. Ayrıca Ay’daki bir kratere ismi verilmiştir. St. Petersburg’da 1907 yılında zatürreden ölmüştür. Doğduğu şehir olan Tobolsk’ta onuruna, merkez caddeye Mendeleyeva ismi verilmiş ve büyük bir heykeli konulmuştur. Ayrıca Sürücülük Okulu önüne bir büstü konulmuş ve Mendeleyeva’da yer alan bir apartmana dev Periyodik Tablo çizilmiştir.

Binalaşmadan dolayı şehir merkezindeki az sayıdaki tarihi Sibirya Evleri'nden örnekler.

Rasputin veya Lover of the Russian Queen!;
Tam adı Grigori Yefimovich Rasputin’dir. Çarlık dönemi Rusya’nın en bilinen kişilerinden biridir. Tobolsk’un bir köyünde 1869 yılında doğmuştur. Köylü bir ailenin çocuğu olan Rasputin sağlıklı bir çocukluk geçirmez. Yetişkin olduğunda Ortodokslar'ın tasvip etmediği Skopsty Tarikatı'na girmiştir. Bu tarikata göre Tanrıya ulaşmanın yolu günah işlemekten geçmektedir. St. Petersburg’a giden Rasputin burada anlattığı Keşişlik Anıları ve sıradışı davranışları ile Rahiplerin ilgisini çeker. İkna yeteneği çok güçlü olan Rasputin adeta insanları hipnotize eder. Müritlerinin çoğu kadındır. Çar II. Nikola’nın 1904 yılında doğan oğlu hastadır. Prens Alexis’in kanı pıhtılaşmamaktadır. Bir şekilde Çar’ın oğlunu iyileştiren Rasputin artık Çariçe Alexandra’nın gözünde bir Aziz’dir. Ve artık Çariçe, Rasputin’i yanından ayırmaz. Rasputin çok ilginç bir kişiliktir; asla yıkanmaz, kadınlara ve içkiye düşkündür. Rasputin, Çariçe ve onun 4 kızı ile ilişkiye girdiği söylentileri yayılır. Rasputin ise bu dedikoduları içki masalarında daha da dillendirir. Çar II. Nikola’nın kulağına giden dedikodular üzerine Rasputin sürgüne gönderilir. Ancak Rasputin’in şehirden ayrılması üzerine Prens Alexis tekrar amansız kanamaya tutulur. Rasputin geri çağırılır ve Prensi tedavi eder. Artık Çar ve Çariçe, Rasputin’in avucunun içindedir. Rasputin, artık tüm Çarlık Rusyası'nı yönetmektedir. Çar artık Rasputin’in dayatmalarına tahammül edemez ve Rasputin’i öldürmeye karar veriri. Yemek sırasında zehirlenen Rasputin ölmez, bu sefer feci bir şekilde dövülür ölmeyince tabanca ile vurulur yine ölmez, bu sefer halıya sarılır ve nehre atılır. Nehirden çıkarılan Rasputin’in boğularak öldüğü anlaşılır. Günümüzde halen Rasputin’in Şeytani güçlere sahip olduğuna inanılmaktadır. Popüler kültürün malzemelerinden biridir Rasputin. Birçok filmi çekilmiştir. Bunlarda En bilineni 2001 yapımı Rasputin adlı filmdir, başrol oyuncusu Gerard Depardieu’dur. Boney M. adlı meşhur gruba ait Rasputin şarkısını hepimiz mutlaka dinlemişizdir. Bu şarkıda Rasputin anlatılır. Nakaratı ise şu şekildedir;
Ra ra Rasputin - Rasputin, Lover of the Russian Queen – Rus Kraliçe’nin sevgilisi
There was a cat that really was gone – Gerçekten mahvolmuş bir kadın vardı
R ara Rasputin, Rasputin Russia’s greatest love machine – Rusya’nın en büyük aşk makinesi
It was a shame how he carried on – Devam ettirdiği bir utançtı bu


Binalaşmadan dolayı şehir merkezindeki az sayıdaki tarihi Sibirya Evleri'nden örnekler.

Dekabiristler;
Çar I.Nikola'nın iktidar döneminde (1825-1855) Fransız Devrimi’nin etkileri Rusya’da hissedilmeye başlamıştı. Çar'ın otoritesini Anayasa ile sınırlandırmak isteyen subay ve aydınlar 14 Aralık 1825'te başarısızlıkla sonuçlanan bir darbe girişiminde bulundular. Ancak bu başarısızlık harekete destek verenlerin bir kısmının asılarak idam edilmesi, geri kalanların Sibirya'ya ve daha uzak yerlere sürgüne gönderilmesiyle sonuçlanmıştır. Sibirya’ya gönderilenlerden bir kısmının adresi Tobolsk olacaktır. Dekabristler'in bir kısmının mezarları Merkez Mezarlık'ta ziyaret edilebilir. Bu olayın Aralık ayında gerçekleşmesinden dolayı ayaklanmacılar Dekabrist adını almışlardır (Rusça Dekabr: Aralık). Çarlık rejiminin ömrü, bu başarısızlık sebebiyle 100 yıl daha uzamıştır. Çar I.Nikola’nın yönetimi bırakmaya niyeti yoktu. Bu uğurda önüne gelen tüm muhalifleri tek tek veya toplu halde yok etmeye başlamıştı. Bu sayede Romanov sülalesi bir 100 daha Rusya’nın yönetimini ellerinde tuttular. Yüz yıl sonra ise bambaşka bir son bekliyordu onları. Çar II.Nikola ve ailesi acımasızca yok edilecekti, Rasputin’in uyarılarına rağmen. Rasputin, Çariçe’ye 7 Aralık 1916 tarihinde yazdığı mektubunda şöyle demişti;
...Ama eğer Rus zengini soylular tarafından öldürülürsem ve onlar kanımı akıtırsa, elleri kanımla lekelenecek. 25 yıl boyunca o kan izlerini ellerinden silemeyecekler. Artık Rusya’da yaşayamayacaklar. Kardeş kardeşi öldürecek. Herkes birbirinden nefret edecek. Ölümümden sonraki yirmi beş yıl boyunca ülkede bir tek soylu insan kalmayacak...
Rasputin haklı çıkmıştı. Romanov hanedanlığı artık sona erecekti. 1905 Kanlı Pazar olaylarıyla başlayan kalkışma hareketi, 1917’de Bolşevik Devrimi ile son buldu. II.Nikolay ve ailesi Tobolsk’a sürgüne gönderilecekti.


Fyodor Mihayloviç Dostoyevski'nin heykeli.

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski;
Fransız Devrimi’nin etkileri Dostoyevski’ye de ulaşır. Artık Çar karşıtı olan Dostoyevski, 22 Nisan'da Çar'a suikast gerekçesiyle dahil olduğu örgütün diğer üyeleriyle birlikte tutuklanır. Peter ve Pol Kaleleri’nde 8 ay tutuklu kalır. 22 Aralık'ta ölüm cezasına çarptırılır. Karar, götürüldükleri infaz alanında yüzlerine karşı okunur. Ardından Çar’ın buyruğuyla bağışlandıkları bildirilir. Bu korkunç sahneyi hayatı boyunca unutmayacak, yapıtlarında işleyecektir. Dostoyevski’nin cezası 4 yıl kürek ve süresiz orduda hizmet cezasına çevrilir. 1850 yılında cezasını çekmek üzere Tobolsk’a sevk edilir. Dekabristler’in çilekeş eşleriyle görüşür. Kadınlardan birinin verdiği İncil’i ölene kadar yanından ayırmayacaktır. Dostoyevski, 4 yıl kürek cezası için uzun bir okuldu, düşünce ve inançlarıma yön verecek zamanım oldu diyerek kendini dine ve Hıristiyanlık inancına adayacaktır. Dostoyevski, Fransız Devrimi'nin etkisi altında Slavcı ve dindarlık duygularıyla 1877 yılında günlüğüne şöyle yazmıştır; 
İstanbul bizim olmalıdır, evet, İstanbul Ruslar tarafından fethedilecektir, Türklerden bize sonsuza dek geçecektir. Kısacası, sadece bize ait olmalıdır, sahip olduktan sonra biz bu kente Slavları ve sonra kimi istiyorsak onları sokacağız.
Ölüler Evinden Anılar adlı romanında Sibirya'daki sürgün yıllarını anlatır Dostoyevski. Ölüler Evi demesinin sebebi özğürlüğü elinden alınmış insanları ölüye benzetmesinden ve idama mahküm olanların potansiyel ölüler olmasındandır. Tobolsk'a gelmeden eğer bu romanı okursanız tanıdık bir şehre geldiğinizi hissedebilirsiniz. Şehir adeta bir hapisane gibidir, çünkü en yakın yerleşim birimi kilometrelerce uzakta ve kilometrelerce uzağı çıplak gözle görebilirsiniz zira bu bölge dümdüzdür. Kaçarken saklanmak çok zordur. En önemli nokta ise Sibirya'da kışın o kadar mesafeyi soğuktan ve vahşi hayvanlardan korunarak aşmak çok da olası değildir. Dostoyevski, Tobolsk'ta kısa bir süre kalmasına rağmen Ölüler Evinden Anılar romanı ve hayatının geri açısından etkisinden asla kurtulamamıştır.

Rus Çarı II.Nikolay'ın Tobolsk sürgünü ve hazin sonu;
II.Nikolay ya da Nikolay Aleksandroviç Romanov, Rus İmparatorluğu'nun son İmpratoru ve Romanov Hanedanlığı'nın son üyesidir. Çar kötü politikalar ve yanlış tutumlar sebebiyle ülkeyi çöküşe sürüklemiştir. I.Dünya Savaşı'na girerek 3.5 Milyon Rus'un ölümüne sebep olmuştur. Fakirleşen halk protestolara başlamış Çar acımasız bir şekilde bastırmıştır. İlerleyen yıllarda bu Sosyalist Devrimi ve Bolşevik İhtilali'ne neden olmuştur. 1917 yılında yapılan ilk devrim ile Çarlık Dönemi sona ermiş, Bolşevik İhtilali ile de otokrasi tamamen ortadan kalkmıştır. Sosyalist Devrim'den sonra Çar II.Nikolay daha önce sürgüne gönderdiği Dekabristler'in adresi olan Tobolsk'a gönderilmiş, Bolşevik İhtilali'nden sonra da Yekaterinburg'a götürülmüş ve orada Çar II.Nikolay, Çariçe Aleksandra, kızları; Olga, Tatyana, Anastasia, Maria, oğlu; Aleksey, aile doktoru Yevgeniy Botkin, köle Aloiziy Trupp, Çariçe'nin hizmetkarı Anna Demidova ve aşçı İvan Haritonov hapsedildikleri evin bodrumunda kurşuna dizilerek öldürülmüştür.


Robinson Crusoe, Cuma ve (köpek) Laika'nın heykelleri.

Robinson Crusoe'nun Tobolsk'ta;
Birçoğumuzun kısaltılmış ve tırpanlanmış versiyonlarını okuduğumuz Robinson Crusoe adlı roman aslında gerçekten uzun ve sıkıntılı bir romandır. Yazarı Daniel Dafeo olan romanın ilk basımı 1719 yılında yapılmıştır. Hikayeye göre köle ticareti yapmak için denize açılan Robinson ıssız bir adaya düşer, bu ada da 28 yılını geçirir. Ada da geçen 24 yılın ardından adaya gelen yerlilerle küçük bir çatışma sonucu yerlilerin esirlerinden birini alı koymayı başarır ve cuma günü alı koyduğu yerliye Cuma (Friday) adını verir. Sonrasında adadan kurtulan Robinson ve Cuma İngiltere’ye giderler. Hepimizin okuduğu yada bildiği popüler hikaye bu kadardır. Ancak hikaye burada bitmez. Evlenen ve 3 çocuğu olan Robinson eşinin ölümünden sonra Cuma ile tekrar denizlere açılır. Brezilya’da gemilerine saldıran yerliler Cuma’yı öldürürler. Brezilya’dan sonra Çin’e oradan da Çin’den aldığı malları satmak için İngiltere’ye gitmek üzere Sibirya’ya giden bir kervana katılan Robinson’un planı Sibirya üstünden ülkesine ulaşmaktır. Ancak kışın bitişini Tobolsk’ta bekleyecektir. Masum bir roman olarak değerlendirilse de Batı’nın Sömürgecilik serüvenini, Kapitalizmi ve Hristiyanlık eksenli hayat felsefesini bize sunar. Cuma’ya ismi Robinson verir aradaki ilişki aslında efendi ve köle ilişkisidir. Beyaz Adam kendine efendi der, yerliler ise vahşilerdir, sığ ve empatiden yoksundur roman, o dönemin mentalitesinin görülmesi ve halen azınlıkta da olsa günümüzde pek de değişmediğini Batı da görmek üzücü. Gelelim Robinson’un Tobolsk ve Tatarlar hakkındaki düşüncelerine. Sibirya’ya doğru kervanla ilerlerken şöyle diyecektir;
Obi nehri ile Yenisey nehri arasındaki bütün ülke baştanbaşa putperest ve halkı, en uzaktaki Tatarlar gibi barbar. Konuşma fısatı bulduğum Rus valilerden öğrendiğime göre, bu zavallı putperestler pek zeki de değiller. Rus yönetimi altında olmalarına rağmen Hristiyanlığa yakın da değiller.
Tobolsk’a varıca ise;
Burada karda kışta üç şeyden yoksun kalmayacağımdan emindim; ülkenin sağladığı bol yiyecek, yeterince yakıtı olan sıcak bir ev ve harika bir arkadaş çevresi.
Yerleştikten sonra;
Bütün bunların içinde en harika olanı, Avrupa’nın bu en Kuzey bölgesinde, bu derece barbar bir ülkede çok hoş bir arkadaş çevresiyle karşılaşabilmem oldu.
Robinson, Tobolsk’ta kışın ne kadar çetin geçtiğini, nelerin tüketildiğini ayrıntılı bir şekilde anlatır. Moskova’dan sürgünlerin olduğu entelektüel çevre ile iletişim kurabilen Robinson, memnuniyetini ifade eder. Çar’ın sürgün ettiği bakanlardan biriyle konuşurken Robinson, Çar’dan daha güçlü ve büyük olduğunu söyler. Megolomanlıkta çığır açar Beyaz Adam, empati yapmaz, eleştirir, Hristiyanlığı tüm dinlerden üstün tutar. Entelektüel yoksunluk yazarı temelsiz ve bariz yanlışlıklara sürüklemiştir. Köle ile Efendileri arasında kıyaslama yaparken Türk kelimesini Müslümanları nitelemek için kullanır;
Belki Portekizli, bir Türk’ten çok daha iyi bir efendi olmazdı, hatta kim bilir, belki bazı bakımlardan daha kötü bile olurdu.
Tatarlar ile Rusların karışık yaşadığı köylerden birine uğrayan Robinson, köylülerin puta taptıklarını görünce şöyle der;
İtiraf etmeliyim ki, budalıklarına ve bir korkuluğa böylesine ahmakça tapmalarına üzüldüğüm kadar hayatımda hiçbir şeye üzülmedim...


Abalak'ın girişi.


Abalak;
Tobolsk şehrine yaklaşık 30 km uzaklıktadır. Yerel masallara göre 1636 yılında Tatar yerleşimi olan Abalak'ta yaşayan Maria adlı bir kadın rüya görür, bu rüyada kendisinden Abalak'a bir kilise yapması istenir. Başpiskopos bu rüyayı öğrenince hemen inşaat çalışmalarını başlatır. 17-18 yüzyıllar arasında bütün Abalak kompleksi tamamlanır. İçinde yer alan Znamensky Katedrali 1691 yılında, Aziz Nikolas Katedrali 1750 yılında, Meryem Ana Katedrali ve Çan Kulesi ise 1759 yılında yapılmıştır. Daha sonraları buraya Svyato-Znamensky Manastırı açılmıştır. 1930'larda yatılı okul ve binalar eklenmiş. 1989 yılında harap olan kilise ve binalar tamir edilmiştir. Abalak eklenen yeni kısımlarla beraber şuan eski Rus-Sibirya geleneklerinin yaşatıldığı bir açık hava müzesi haline gelmiştir. Tamamı eskiden olduğu gibi inşaa edilmiş binalardan oluşan Abalak adeta bir masal şehrini andırıyor. İçerisinde otel, restoran ve bir çok aktivite alanı bulunan turistik bir çekim merkezi halini almıştır.


Solda Baba Yaga'nın evi ve sağda ise Otel yer almakta.


 Restoran ve giriş kısmı. Sağda yer alan uyarıda "Dışarıdan yiyecek ve içecek getirmeyin" yazmakta.


Tamamen ahşaptan yapılmış olan kaydırak.


İrtiş Nehri manzaralı Baba Yaga'nın evinin yakından görünüşü.


-YAZI SONU-


KAYNAKÇA;
1-“DEKABRİST'LERİN DARBE GİRİŞİMİ” – adlı makale - http://odatv.com/ adlı site – 25 Ekim 2011.

2-“Rusya: Ortaçağ'dan Sovyet Devrimi'ne” - adlı eser - Yazar: Kezban Acar.

3-“Bir Yazarın Günlüğü / Fyodor Mihayloviç Dostoyevski” - adlı eser - Çeviren: Kayhan Yükseler.

4-ABALAK - adlı makale - http://biathlon.csp72.com adlı siteden erişildi.


5-Tümen Tobolsk Camii adlı makale - http://rusyaguncel.com/ adresinden erişildi.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

İletişim Formu